7 Aralık 2011 Çarşamba

TÜRK FUTBOLUNDAN NİYE SOĞUDUM?


-Derbi maçında kale arkasından atılan içki şişesi


            O kadar kalabalığın içinden bir şeyler fırlatmak kolay değil mi?Bozuk para,votka şişesi,cep telefonu vs.Kalabalığın içinde ‘ben görünmem’ düşüncesi kameranın seni çektiğini unutturuyor.Sahaya bir şeyler atanlar futboldan anladığı ya da takımına gönül verdiği için tribünde değiller,olay yaratmak için oradalar
.
-Kale arkasının sahaya inmesi


Sürü zihniyetini de yansıtıyor bu fotoğraf.Kale arkasından 3-5 kişi inince herkes inmeye başlıyor.Çirkin görüntü.

-Futbolcuların sahtekarlıkları.Ceza sahasında kendini yere atan,darbe almadığı halde yerde kıvranan,1.5 metre açık ofsaytta iken yan hakeme küfredenler…

-3 büyüklerde oynayacak kalitede olmayan futbolcuların yıllardır takımların vazgeçilmezleri olması.

            Peki neden takımların vazgeçilmezleri?Teknik direktörler korkak futbolu tercih ettiklerinde Selçuk Şahin,Sabri Sarıoğlu gibi oyunculara sarılıyorlar.

            Ya da takımların hedefleri küçük,küçük oyunculara kadrolarında yer veriyorlar.

            -Altyapı yok.Beşiktaş’tan,Florya’dan,Sakarya’dan oyuncu çıkmıyor artık.

            -Bilet fiyatlarını yüksek tutup atmosferi süper olan statları boş bırakmak;

            Yöneticiler,atmosferin futbolcular ve oyunu etkilediğini unutuyorlar galiba;ya da sezona küçük hedeflerle girdikleri için biletleri yüksek tutup para kazanmak daha önemli onlar için.

            Kışın seyircinin azaldığı zamanlarda bilet fiyatları düşürülürse soğuğa rağmen atmosfer yaratılır.44 lira olan kale arkası 20 tl yapılabilir.44 liraya satıp az seyirci çekeceğine 20 tl den satıp aynı geliri kazanmayı ve stadı doldurmayı başarırsın.

            -Barcelona haricinde hiçbir takımın oyun oynamaması.(Bazen Real,Manu,B.Münih)

            -3 temmuz şike soruşturmasının ardındaki karanlık yüz.Herkese göre bir komplo teorisi var soruşturma hakkında.

            -Türk milli ve kulüp takımlarının büyük potansiyeli varken ‘sürekli başarısızlığımız’.

            -Statta ki küfürler.Bu da güzel bir maç izlemek veya takımına gönül vermekten ziyade stada gelerek olay yaratmak,stres atmaktan ibaret.Bir de taraftar grupları var.Genç Fenerbahçeliler,Ultraaslan gibi.Bu grular içindeki kimliklere dikkat edin.Gerçek hayatta bir şey başaramamış,bu gruplar içinde kimliğini bulan tipler.Hayatında bir sevgilisi olmayıp Fenerbahçe’yi tek aşkı görenler gibi.

            -Futbolun insanları bölmek için araç olması.Fenerin mi yoksa Gs’nin mi daha çok taraftarı var?Avrupa da Gs mi Fb mi daha çok başarılı?Büyük takımlar arası transfer sonrası insanların birbiriyle kavga etmeleri.(Medya bu aptal soruları ortaya atar,insanlarda gereksiz tartışmalara girer.)

            -Futbolun gündemi değiştirmek için araç olması.Futbola dair büyük bir gündem medyada yer alırken,politikacılar dilediklerini yapıyor.Futbol,politikacılara görünmez bir pelerin etkisi yapıyor.Futbol gündemi,politikacıların ne yaptığını örtüyor.Elektriğe zam geliyor,vatandaşları etkileyecek yasa değişikliği oluyor.Bunu gibi şeyler.Kimsenin ruhu duymuyor.Herkes gündem de ki futbola kafa patlatıyor.Ama futbolun ilerlediği yok.Geriye gidiyor.

            -Yaşlı futbolcuların Türkiye de kral yapılması.Aldıkları ücrete bakarak Türkiye de ki futbolu Dubai’de ki futbola benzediğini tahmin ediyorlar.Rahat futbol,bol para.Yanılıyorlar ve gidiyorlar.

            -Bir futbol maçına 90 dk sabredecek oyunu görememek.(Barcelona hariç.)

            -Futboldan anlamayan ve showmen karakterleriyle programa reyting için katılanlar.Çoğu yorumcunun yaptığı analizleri kahvede kiş amcalarda yapıyor.Rıdvan Dilmen,Uğur Meleke,Mehmet Demirkol gibi yorum yapamadıktan sonra neden tv’deler hala?Çünkü bu adamlar show yapıyor,stüdyoda tatsız dk’lar yaşatıyorlar,tartışıyorlar,kavga ediyorlar.Halk da böyle şeyleri izlemeyi seviyor.

            -Kulüp başkanlarının,yöneticilerinin futboldan,transferden anlıyormuş gibi teknik direktöre karışması.

            -Taraftarın futbolcuları anlamaması.İşler iyi gittiğinde baş tacı yapmaları,kötü gittiğinde ana avrat sövmeleri.

            -Kulüplerin yanlış transfer yapmaları.

            -Kulüplerin hedeflerinin küçük olması(Avrupa için).

            -Türk spikerlerin,yazarların,Mesut Öezil Türk’müş gibi bahsederek Almanlardan daha fazla gurur duymaları.(Zavallılık)

            -Kulüplere başkan olarak taraftarın beklentilerini karşılamaktan ziyade kulübü şirket gibi gören ondan vitrin ve para kazanan başkanlar...

            -Futboldan daha güzel sporları keşfetmem.(Bu aralar tüm Euroleague maçlarını izliyorum.) 
         
            Barcelona,Fenerbahçe,Nottingham Forest veya Cluj taraftarı olsan da bir şey değişmez.Futbolun sana kazandırdığı bir şey yok.Üzülmeye belki de izlemeye değmez.
            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder